MODALS
1) ABILITY [YETERLİLİK]
Yeterlilik, kabiliyet belirten kip belirteçleri CAN, COULD, BE ABLE TO’dur.
A} CAN : Öğrenilmiş veya doğal bir kabiliyet ifade eder.
B} COULD : ‘Geçmişte’ fiziksel ve zihinsel kabiliyet belirtir.
[He could run so fast in his cildhood]
** Could Have + Fiil [3] => # Geçmişte gerçekleştirilememiş bir eylem için izin veya yeterlilik bildirir.
[You could have borrowed my car. Why didn’t you ask me?]
# Bir eylemin gerçekleşmemesi durumunda kızgınlık belirtirken kullanılır.
[You could have informed me that you would be late]
C} BE ABLE TO : Can’ın yerine kullanılabilir. Başka zaman veya yardımcı fiil ile de kullanılabilir.
[You’ll be able to pass the exam if you study]
** Was / Were Able To => Be Able To’nun Past halidir.Geçmişte bir zorluğun yenilerek bir işin gerçekleştirildiğini anlatırken kullanılır.
[Mehmet was able to learn play guitar at last]
2) PERMISSION – PROHIBITION [İZİN – YASAKLAMA]
İzin isterken CAN,COULD, MAY, MİGHT kipleri kullanılır.
A} CAN : İzin isterken en çok kullanılan kiptir.
[Can I borrow your car?]
B} COULD : Daha formal ve kibardır.
[Could I turn off the tv?]
C} MAY : Can ve Could’a nazaran daha formal ve kibardır.
[May I use your pen, please?]
D} MIGHT : Nezaket dolu, fakat diğerlerine nazaran daha az kullanılır.
[Might I join your trip please?]
* “ CAN’T ” ve “ COULDN’T ” ile de izin istenebilir.
[Can’t / Couldn’t I play with your toys?]
* İzin verirken “MAY” ve “CAN” kullanılır.
[You may / can come in]
* Yasaklama söz konusu ise “MAY NOT” ve “CAN NOT” kullanılır.
[She may not / can’t join any of our conversation again]
* Bazı fiiller de yasaklama, izin vermeme ifade eder.
- Allowed / Not allowed = Müsaade etmek / etmemek.
- Permitted / Not permitted = İzin vermek / vermemek.
- Forbidden = Yasak, Yasaklamak, Yasaklanmış.
3) OBLIGATION – NECCESSITY [ZORUNLULUK - GEREKLİLİK]
Zorunluluk veya gereklilik ifade etmek için SHOULD, OUGH TO, MUST, HAVE (GOT) TO, NEED kipleri kullanılır.
A} SHOULD / OUGH TO : İki kip eki de birbirinin yerine kullanılabilir fakat ‘SHOULD’ daha yaygındır.
[He should / ough to clean his own room]
* Should / Ough To Continuous tense ile de kullanılabilir.
[The students should / ough to be studying for the exam.(but they aren’t)]
* Should / Ough To + Have +Fiil [3] = Geçmişteki bir yükümlülüğün yerine getirilmesi gerekip gerekmediğini bildirirken kullanılır.
[You should / ough to have told him the truth(but they aren’t)]
B} MUST – HAVE TO : İkisi de zorunluluk ifade eder.Fakat MUST daha güçlü bir anlamdadır.
* MUST kipinde zorunluluk kişinin kendinden, HAVE TO kipinde dışardan gelmektedir.
[I must study very hard.(because I have an exam)]
[I have to give up to smoking(doctor said)]
* MUST’ın geçmiş hali ‘HAD TO’ dur.
[They had to cancel their trip due to the bad whether]
* Must + Have + Fiil [3] = varsayımları ifade eder.
[You must have worked very hard, for you look exhausted]
C} NEED : Olumlu şekli ile gereklilik, olumsuz (needn’t) şekli ile de gerek olmadığını ifade eder.
[You need / needn’t have cut your hair]
* Didn’t Have to / Need to = geçmişte bir eylemin yapılma zorunluluğu olmadığını ve yapılmadığını belirtir.
[He didn’t have to / need to reprimand him.(Onu azarlamak zorunda değildi ve azarlamadı)]
* Needn’t + Have + Fiil [3] = Geçmişte bir eylemin gereksiz yere yapıldığını anlatırken kullanılır.
[You needn’t have fed the dog, because it wasn’t hungry.(Köpeği doyurmasan da olurdu,fakat doyurdun)]
4) POSSIBILITY [OLASILIK]
Olasılık bildirmek için MAY, MİGHT, CAN, COULD kiplerini kullanırız.
A} MAY / MİGHT : Şimdiki ve gelecek zamana dair olasılık bildirir.
[I may / might go to ankara tomorrow]
* May, Might’a göre daha fazla kesinlik belirtir.
[I may finish my project today.(belki bitiririm)]
[I might finish my project today.(sanırım bitirmem imkansız)]
- Olumsuz cümlelerde aralarında fark yoktur.
- Soru cümlelerinde Might daha fazla kullanılırken May nadiren görülür.
* May / Might + Have + Fiil [3] = Geçmişteki olasılıklar için kullanılır.
[You may / might have gone to your hometown]
B} CAN : Bu kip eki ile de olasılık belirtilir.
[We can have apicnic tomorrow]
* Aynı zamanda ara sıra olan olasılıkları da belirtirken kullanırız.
[Measles can be very dangerous]
C} COULD: Bu kip “MAY” ve “MIGHT” gibi olasılık bildirir.
* Soru sorarken yanlız MIGHT ve COULD kullanılır. MAY kullanılmaz.
* Could + Have + Fiil [3] = May / Might + Have + Fiil [3] ile aynı görevdedir.
* Soru sorarken Mıght / Could + Have + Fiil [3] kullanılır.
** Olumsuz cümlelerde anlam değişir.
[He was so far away, thus he COULDN’T have seen you.(Çok uzaktaydı, bu yüzden seni görmüş olamaz)]
[He was so far away, thus he MIGHT NOT have seen you.(Çok uzaktaydı, bu yüzden seni görmemiş olabilir)]
5) LOGICAL CONCLUSION [MANTIKSAL SONUÇ]
Bir tahminde, varsayımda, çıkarımda bulunurken MUST, CAN’T, MUST HAVE + FİİL [3], CAN’T HAVE + FİİL [3], HAVE – HAS / HAD TO BE kipleri kullanılır.
A} MUST : [He must be tired.(yorgun olmalı)]
B} CAN’T : Must’ın olumsuzudur. [He can’t be tired.(yorgun olamaz)]
C} MUST HAVE + FİİL [3] = [She must have walked very fast.(çok hızlı yürümüş olmalı)]
D} CAN’T HAVE + FİİL [3] = [She can’t have walked very fast.(çok hızlı yürümüş olamaz)]
E} HAVE – HAS / HAD TO BE = Bu kiplerin kesinlik derecesi diğerlerine göre daha fazladır.
[There is a tall boy fishing in the river. – He has to be Ali.(Ali olmalı)]
[Ali had to be fishing in the river yesterday.(Ali dün nehirde balıkta olmalıydı) – No, there aren’t anybody fishing in the river yesterday]
6) REQUEST [RİCA]
Bir ricada bulunmak için CAN, COULD, MAY, MIGHT kiplerini kullanırız.
[Can / Could / May / Might I see your passport]
**ARALARINDAKİ FARK : -Can : En informal,
-Could : En çok kullanılan ve formal,
-May : Daha da formal,
-Might : May’a göre daha fazla şüphe belirtir.Alınacak cavaptan emin değildir.
-Can’t / Couldn’t : Konuşmacı olumlu cevap umduğu zaman kullanılır.
[Can’t / Couldn’t I borrow your dictionary?]
-Will / Would : Could kadar nazik değildir.
[Will / Would you cook anything for us?]
7) OFFER [İKRAM]
İkram ifadeleri için CAN, COULD, WİLL, WOULD kipleri kullanılır. Aralarında pek bir fark yoktur.
[Can / Could I offer you a cup of coffe?]
[Will / Won’t you eat what I prefered for you?]
[Would you like a bar of chocolade?]
8) SUGGESTION [TEKLİF]
Teklif ifadeleri için WILL, WOULD, SHALL ifadeleri kullanılır.En çok kullanılan teklif kipi SHALL’dir.
[Will / Wont you go for a swim with us?]
[Would you prepare the breakfast for us?]
[Shall we have a break?]
9) CHARASTERİSTİC HABİTS [ALIŞKANLIKLAR]
A} USED TO : Geçmişte olan ancak şu anda devam etmeyen alışkanlıklar için kullanılır.
[I used to collect stamps.(when I was a child){Çocukken pul kolleksiyonu yapardım}]
* Soru Şekli : Did + Özne + Use To + Obje şeklinde kullanılır.
[Did you use to smoke?{Sgara içer miydin?}]
* Olumsuz Şekli : Özne + Didn’t + Use To + Obje şeklinde kullanılır.
[No, I didn’t use to smoke{Hayır, sigara içmezdim}]
B} WOULD : Used To gibi, geçmişte süreklilik gösteren davranışlar için kullanılır.
[I would always wake up early when I was a boy]
C} WİLL : Şu anda olan alışkanlıkları ve Genel Gerçekleri ifade ederken kullanırız.
[He’ll go for a walk when it isn’t so sunny]
[Water’ll boil at 100 C]
D} BE USED / ACCUSTOMED TO : “Alışkın Olma” ifade eder. Kendisinden önce mutlaka “Am, Is, Are” gelir ve “Fiil [ing]” kullanılır.
[He is used / accustomed to walking every morning]
E} GET USED TO : “Alışmak” ifade eder.Kendisinden sonra “Fiil [ing]” kullanılır.
[You’ll get used to living in Ankara.(Ankara’da yaşamaya alışacaksın)]
[He has got used to living in Ankara.(Ankara’da yaşamaya alıştı)]
10 ) KULLANILAN DİĞER KİP VE YAPILAR
A} HAD BETTER : Tavsiye, uyarı belirtmek için kullanılır.
[He had better keep his promise.(Sözünde dursa iyi olur)]
B} WOULD PREFER : Tercih ifade etmek için kullanılır. Fiilin “to- infinitive (mastar)” ve “gerund (ing)” hali kullanılır. Fakat anlamda değişme olur.
[I’d prefer to stay with you.(Sakıncası yoksa seninle kalmak istiyorum)]
[I’d prefer staying with you.(Seninle kalmayı tercih ediyorum)]
C} WOULD RATHER / SOONER : Tercih belirtmek için kullanılır.
[I’d rather go by train.(Trenle gitmeyi tercih ediyorum)]
[I’d sooner be a teacher than a treasure.(Veznedar olmaktansa öğretmen olmayı yeğlerim)]
* Geçmiş zaman ifadelerinde kullanılır.
[I’d rather I hadn’t bought that house.(Bu evi almamış olmayı tercih ederdim)]
* Would Rather / Sooner + Cümle (Past Tense) = Bir kimsenin bir şeyi yapmasını yeğlediğimiz zaman kullanırız.Ama anlam present’tir.
[I’d rather / sooner you checked your pocket.(cebini kontrol etmeni yeğlerim)]
* Would Rather / Sooner’a HAD + FİİL [3] ekleyerek geçmiş zaman anlamı verilir.
[I’d rather / sooner you had checked your pocket.(cebini kontrol etmeni yeğlerdim)]
D} DARE : Cesaret veya korku belirtirken olumsuz veya soru cümlelerinde kullanılır.
[Dare you swim in this river?(Bu nehirde yüzmeye cesaretin var mı?)]
[They daren’t say anything.(Hiçbir şey söylemeye cesaretleri yok)]
* Kızgınlık belirtirken “How Dare” kullanılır. Past hali “How Dared + Fiil [3]”dir.
[How dare you eat my cake?(Kekimi ne cesaretle yersin?)]
[How dared you eaten my cake?(Kekimi ne cesaretle yedin?)]
E} THERE + MODAL :
* There + Modal + Be :[There must be a misunderstanding.(Bir yanlış anlama olmalı)]
* There + Modal + Have Been + Fiil [ing]
+ Be + Fiil [ing]
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder